5 Ağustos 2010 Perşembe

fırça darbesi darbelerin darbesi...















düşündün mü hiç? düşünmez mi ya insan ! elbet düşünecek ki hatırlasın; hatırlasın ki sunak taşına koysun sevdiğini öldürmek adına kurban etsin güzel anılarını...çok yazasım var aman ne bileyim basamıyorum tuşlara; ama biliyorum içim farklı yeni çıkan bir tüketim nesnesinin reklam afişesi gibi mmmm.... hah! "derin acılı" bu saçma örnek gece dört işlem yaptığın uykumdan, karanlıktan sızıp, sana kanamış gibi su içmeye buzdolabının kapağını açtığımda gördüğüm ketçap şişesi dükalamış bir yerlerime :s hepten kötü gidiyorum... bana yardım et!

hamdım, piştim, yanıyodum ki uyandım...

öyle içim yanıyor ki; anlatılmayanlarla kandırılmak mı denir buna? kelimeler yalancı bizler değil...mış gibi yapmalar gibi misali sevişmeler dokunuşlar...yalan elbet herbiri, bir sevgili yada erkek olmak ne zor sende! bir akıl ver yoluma dair önümü görebilmem için...yardım et, etki artık bu şehirden, kendimden, fırça vuruşlarımdan nefret etmeyeyim..bulamayayım seni kaçacak yerin olsun herdaim...adını yazarken çift "L" kullan örneğin yada hiç hoşlanmadığım tabirinle hz. google aratıyım seni onuncu sayfada yorulup bırakıyım...nasıl bilinebilirdiki bir hafta zaman olarak değil harp olarak çıksın karşımıza? sonuç... ben iyiyim delilerim sağolsun...!